Eskişehir’deki Orman Yangınında 10 Kişi Hayatını Kaybetti, CHP Milletvekili Bütçe Politikalarını Eleştirdi

Eskişehir’de meydana gelen orman yangınında yangına müdahale eden 10 kişinin hayatını kaybetmesi, gözleri afet yönetimine ve bütçe politikalarına çevirdi. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, AFAD’ın 2025 yılı bütçesinin bir önceki yıla göre yüzde 60 oranında azaltılmasına sert tepki gösterdi.

“AFAD’IN BÜTÇESİ 404 MİLYAR TL AZALTILDI”

CHP’li vekil Arslan, 2024 yılında 671 milyar TL olan AFAD bütçesinin, 2025 yılı için 266 milyar TL’ye indirildiğini hatırlatarak şunları söyledi:

• 2025 yılında bütün bakanlıkların bütçeleri 2024 yılına göre değişken oranlarda artırılmış olmasına rağmen bütçesi düşürülen bir tane bakanlık var o bakanlıkta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı.
• AFAD, Çevre Şehircilik Bakanlığının altında yer alan bir kurum. AFAD başta deprem olmak üzere olası depremlerle mücadele etmesi gereken kurum AFAD’ın 2024 yılı kesinleşmiş bütçesi 671 milyar 3 milyon TL iken 2025 yılında bu rakam 266 milyar 9 milyona düşürüldü. Bir önceki yıla göre 404 milyar TL azaltıldı.

Bu konuyla ilgili soru önergesi vermeme rağmen 6 aydır soruma yanıt alamıyorum. Biz Türkiye’yi başta depremler olmak üzere afetlere hazırlıklı hale getirdik mi de bu bütçeyi düşürdük?

Bugün AFAD afetlerle ilgili mücadelede bir yanıyla hava filomuzu, araç gereçlerimizi, yangınlarla mücadeleyi konuşurken bununla ilgili harcama yapacak olan kurumu olan AFAD’ın bütçesini yüzde 60 azaltıyorsunuz sonra çıkıp utanmadan insanlara başsağlığı dileyip çekip gidiyorsunuz. Bu kabul edilecek bir durum asla değil.

“İHMALİ OLANLARDAN HESABI SORULMALI”

Orman yangınında 10 kişinin yaşamını yitirmesinde ihmali olanlardan hesap sorulması gerektiğini vurgulayan Arslan, “Eskişehir özelinde bu acı olay gerçekleşmiş olsa da milyonlarca yurttaşımızın yüreğini yakan bir acıyla karşı karşıyayız. Bu gerçeklerimizle yüzleşmek ve bunun üzerinden mutlaka sonuçlar üreterek ihmali olanların, bugüne kadar yapılması gerekip de yapılmayanların mutlaka hesabı sorulması ve bundan sonrada gerekli olan ve bize lazım olan önlemlerin alınması noktasında bu sorunumuzla yüzleşilmeli.

Türkiye ilk defa bu sorunla karşılaşmıyor. Uzun yıllardır Türkiye böylesine bir felaketin içine ne yazık ki giriyor. Her yıl genelgeçer söylemlerle yada bir takım sayısal verilerle yola devam ediyorlar. Bu da aslında bir önceki yıl yaşanan acıyı bastıran daha büyük acılarla karşılaşıyoruz. Merkezi idarede başta ilgili bakanlık ve kurum ve kuruluşlar olmak üzere yangınlarla mücadelede başta hava filomuz olmak üzere yangınlara müdahale ve teknolojinin gelmiş olduğu gelişkin nokta itibariyle farklı argümanları da devreye sokarak yangınlarla mücadelede önlem alma sırasında sonrasında yapılacak iş ve işlemlerle ilgili mutlaka çalışmaların sergilenmesi gerek. Bu konuyla ilgili 1 Temmuz’da sayın bakanın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vermiştim üzerinden 25 gün geçti ama ne yazık ki hala bir yanıt yok. O soru önergemde ülkemizin içerisindeki yangınlara dikkat çekerek müdahale noktasında envanterde görünen uçağımız, helikopterimiz, Türk Hava Kurumunun içerisinde bulunduğu tablo kayyumla yönetilen kurum haline gelmesi, Türk Hava Kurumunun elinde bulunan ve geçmiş yıllarda çok ciddi tartışma konusu olan filosunu neden kullanmadığı, uçak ya da helikopter satın almak yerine kiralama yoluyla mali açıdan da daha farklı araştırma gerektiren konuları sormuş olmama rağmen ne yazık ki bugüne kadar yanıt alamadım” diye kaydetti.

“YANGINLA SAVAŞIYORLAR AMA KADROSUZLAR”

Orman işçilerin çoğunun kadrosuz, taşeron statüsünde çalıştığına dikkat çeken Arslan, “Orman çalışanlarımızın büyük bir bölümü kadrolu işçi bile değil taşeron işçi statüsünde istihdam edilen personeller. Yine itfaiye çalışanları da aynı kapsamda bu arkadaşlarımız belediyelerde istihdam ediliyor ancak genel idare sınıfında tanımlandıkları için bu arkadaşlarımızda özlük haklarının sağlanması ve görevi halinde yaşamlarını yitirmeleri durumunda şehit sayılması ve eş ve aileleriyle ilgili o düzenlemelerin yapılmasına yönelik tekliflerimiz oldu. Ancak şuana kadar adım atılmadı ve bu arkadaşlarımızın mağduriyetleri devam etmektedir. Ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek bu arkadaşlarımızın halini hatırını ne yazık ki soran olmayacak özlük hakları da ona göre düzenlenmeyecek” ifadelerini kullandı.